Birçok uçuş arızası kulağa ürkütücü gelebilir, ama bu durumların çoğu güvenlik sistemleri sayesinde sorunsuz şekilde çözülüyor.
Detaylar haberimizde…
Uçuş içi teknik sorunlar uçmanın bir parçası. Pilotlar bu sorunlar için kapsamlı bir eğitim alıyorlar. Kontrol listeleri, her sorunla nasıl başa çıkılacağına dair ayrıntılı talimatlar içeriyor. Uçaklar, katmanlar halinde yedekli olarak üretiliyor ve uyarı sistemleri pilotları sorunlar konusunda uyarıyor. Teknik sorunlar yaşayan uçuşların büyük çoğunluğunun trajik manşetler yerine güvenli bir inişle sonuçlanmasının nedeni, bu güvenlik sistemleri.
Havadayken deneyimleyebileceğiniz dört korkutucu teknik sorunu ve bunlarla nasıl başa çıkabileceğinizi sizler için listeledik.
1- Klima ve Basınçlandırma Aksaklıkları
Uçaklarda kabin içi sıcaklık ve basınç, klima ve basınçlandırma sistemiyle kontrol ediliyor. Bu sistemde yaşanan bir arıza, kabin konforunu bozuyor veya basınç kaybına neden oluyor.

Ani basınç kaybı durumunda oksijen maskeleri yolculara otomatik olarak ulaştırılıyor. Pilotlar maskelerini takıyor ve acil alçalma prosedürünü başlatıyor. Uçak, güvenli bir irtifaya indirildikten sonra en yakın havalimanına yönlendiriliyor. Sistem, acil durum kontrol listeleriyle tekrar değerlendiriliyor. Uçuş, emniyetli bir şekilde sonlandırılıyor.
2- En Çok Korkulan: Motor Arızaları
Uçakta motor arızası meydana geldiğinde, özellikle çift motorlu uçaklarda kalan motorla uçuşa devam edilebilir. Böyle bir durumda pilotlar hemen motor arızası acil durum kontrol listesini uyguluyor, arızalı motoru güvenli duruma getiriliyor ve çalışan motorun performansı optimize ediliyor.

Pilotlar en yakın ve uygun havalimanına yönelerek inişi planlıyor. Bu süreçte hava trafik kontrolüyle sürekli iletişim kuruyorlar. Pilotların eğitimi, bu gibi durumlarda hızlı ve doğru karar almalarını sağlıyor.
Ancak çift motor arızaları son derece nadir. Örneğin, 2009’daki “Hudson Nehri Mucizesi”, her iki motorun da durmasına neden olan, nesilde bir kez görülen bir kuş çarpması olayıydı. Uçak, New York’taki Hudson Nehri’ne herhangi bir can kaybı olmadan güvenli bir şekilde indi.
3- Hidrolik Arıza ve Uçuş Kontrolleri
Hidrolik sistemler, uçakta kumandaların (aleron, dümen, irtifa dümeni vb.) hareket ettirilmesini sağlıyor. Bu sistemde bir arıza meydana geldiğinde, pilotlar uçuş kontrollerini kaybedebilir veya sınırlı hale getirilmiş kontrollerle uçuşa devam edebilirler.

Çoğu modern uçakta birden fazla hidrolik sistem var, bu yüzden bir sistem arızalansa bile diğer sistemler yedek olarak devreye giriyor. Pilotlar bu durumda hemen ilgili kontrol listesine başvuruyor ve acil durum prosedürlerini uyguluyorlar. Gerekirse uçuşu sonlandırarak en yakın uygun havalimanına yöneliyorlar. Ayrıca otomatik sistemleri devreden çıkararak manuel kontrol moduna geçebilirler. Emniyetli inişi sağlamak her zaman öncelikli hedef.
4- İniş Takımı ve Fren Sistemi Arızası
İniş takımı, uçağın yere güvenli şekilde temas etmesini sağlayan kritik bir sistem. İniş takımı açılmadığında veya fren sistemi arızalandığında iniş emniyeti tehlikeye giriyor. Böyle bir durumda pilotlar, ilgili sistemleri kontrol listesiyle değerlendiriyor.
Gerekirse iniş takımı elle (manuel) olarak açılıyor ya da alternatif frenleme sistemine geçiliyor. Uçak, iniş için uygun meydan ve pist uzunluğuna göre yönlendiriliyor. İniş sonrasında durma, frenleme ve yönlendirme işlemleri kalan sistemlerle sağlanıyor. Her adım, uçuş güvenliği önceliğiyle planlanıyor ve uygulanıyor.

Uçuş sırasında meydana gelen arızaların çoğu, uçuştaki güvenliği sağlamaya yönelik bir dizi savunma mekanizmasını harekete geçiriyor. Kontrol listeleri, kapsamlı eğitim ve onlarca yıllık tecrübe; çoklu yedek sistemler ve sağlam tasarımla destekleniyor. Sarsılmış ama güvende olan yolcularla birlikte emniyetli bir şekilde yere iniliyor.
Dramatik bir alçalma ya da acil bir iniş, her zaman felaket anlamına gelmiyor. Genellikle bu durum, güvenlik sisteminin (uçak + ekip + kontrol listesi + eğitim + yedeklilik) tam da olması gerektiği gibi çalıştığını gösterir.
Derleyen: Damla Şayan







