Araştırmalar yumurta, sperm bağışı veya taşıyıcı annelik yoluyla doğan çocuklar ile doğal olarak doğan çocuklar arasında psikolojik sağlık veya aile ilişkilerinin kalitesi açısından hiçbir fark bulunmadığını söylüyor.
Cambridge Üniversitesinde yapılan yeni bir çalışma, üçüncü taraf destekli üreme yöntemlerinin ebeveyn ve çocuk uyumu üzerindeki uzun vadeli etkilerini araştırdı. Araştırma, taşıyıcı annelik, yumurta bağışı veya sperm bağışı yoluyla doğan çocukların aile ilişkilerinde doğal gebelik ile doğan çocuklar kadar iyi durumda olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, çocuklara küçükken biyolojik kökenlerini anlatmanın ebeveyn ve çocuk arasında daha olumlu bir ilişkiye yol açtığı sonucuna ulaşıldı. Okul öncesi yıllarda çocuklarına biyolojik kökenlerini anlatmaya başlayan annelerin, 20 yaşında çocuklarıyla daha olumlu ilişkiler kurduğunu gösteriyor.
Fahri Aile Araştırmaları Profesörü ve çalışmayı yöneten Cambridge Üniversitesi Aile Araştırmaları Merkezi’nin eski direktörü, Susan Golombok, “Çocuklara küçüklüklerinden itibaren biyolojik kökenleri konusunda açık olmanın olumlu bir etkisi var gibi görünüyor. Bu, evlat edinen ailelerle yapılan çalışmalarda da gözüküyor.” dedi.
Çalışma, bebeklikten erken yetişkinliğe kadar destekli üreme yoluyla doğan çocukları olan 65 aileyi takip etti ve aynı dönemde doğal yollarla çocuk sahibi olan 52 aile ile karşılaştırdı. Sonuç olarak genç yetişkinlerin genellikle biyolojik kökenleri hakkında kaygısız oldukları gözlemlendi.
Taşıyıcı annelik yoluyla doğan genç bir yetişkin, “Bu beni gerçekten şaşırtmıyor. İnsanlar tamamen farklı şekillerde doğarlar ve ben biraz farklı doğmuşsam sorun değil, anlıyorum.” ifadelerini kullandı.
Golombok, “Bugün yardımlı üreme ile çocuk sahibi olan çok daha fazla aile var. Ama yirmi yıl önce, bu çalışmaya başladığımızda tutumlar çok farklıydı. Genetik bir bağa sahip olmanın çok önemli olduğu ve bu olmadan ilişkilerin iyi yürümeyeceği düşünülüyordu. Bu araştırma, farklı şekillerde çocuk sahibi olmanın aslında ailelerin işleyişine müdahale etmediğini gösteriyor. Çocukları gerçekten istemek her şeyin önüne geçiyor gibi görünüyor.” dedi.
Derleyen: Merve Nur Sözen