- Araştırmaya göre dinozorların yok olmasına sebep olan asteroidin, çiçekli bitki türlerinin bir kısmına zarar vermediği hatta çiçeklerin zamanla gelişim gösterdiği ortaya çıktı.
- Araştırmacılar, çiçekli bitkilerin yok oluşa nasıl tepki verdiklerini anlamak için DNA mutasyonlarını haritalayarak başlıca bitki soylarına baktı.
- Bugün gördüğümüz çiçekli bitki ailelerinin çoğu, modern orkide, manolya ve nanelerin ataları dinozorlarla birlikte yaşadı. Yok oluşun ardından, hayatta kalan çiçekli bitkiler yayılarak çeşitlendi.
Dünya, 66 milyon yıl önce Meksika’nın Yucatán Yarımadasına bir asteroit çarptığında, bir kuş türüne ait olmayan tüm dinozorlar dahil olmak üzere canlılarının dörtte üçünü kaybetti. Bilim insanları, bu dönemi “Kretase-Paleojen (K-Pg) kitlesel yok oluş” olayı olarak adlandırıyor.
Bilim insanları, çiçekli bitkilerin 66 milyon yıl önceki Kretase-Paleojen (K-Pg) kitlesel yok oluş olayından büyük ölçüde zarar görmediklerini ve dinozorların olmadığı yeni gezegenden faydalanabildiklerini keşfetti.
Yeni yapılan bir araştırmaya göre Kretase döneminin sonunda (145 milyon ila 66 milyon yıl önce) dinozorları yok eden dev asteroit, çiçeklere nispeten zarar vermedi ve çiçekler gelişmeye devam etti.
Biology Letters dergisinde 13 Eylül’de yayımlanan bir araştırmaya göre yeni modelleme, yaygın yıkıma rağmen, “anjiyosperm” olarak adlandırılan çiçekli bitkilerin ana kökenlerinin ölümcül olaydan kurtularak meyvelerini toplayacak kadar gelişmiş olduğunu ortaya koyuyor.
İngiltere’deki Bath Üniversitesinde evrimsel biyolog olan çalışmanın başyazarı Jamie Thompson yaptığı açıklamada, “K-Pg’de Dünya’daki türlerin çoğu yok olduktan sonra anjiyospermler, dinozorlardan sonra memeli türlerinin başa geçmesine benzer bir şekilde avantajı ele geçirdi ve şimdi Dünya’daki yaşamın neredeyse tamamı ekolojik olarak çiçekli bitkilere bağlı.” dedi.
The Paleontological Society Papers dergisinde 2008 yılında yapılan bir çalışmaya göre araştırmacılar, fosil kayıtlarında çiçekli bitkileri tanımlamakta zorlanıyor; kayıtların çoğu diğer bitkiler ile bağlantılı olmayan izole yapraklardan oluşuyor. Asteroit çarpmasının ardından çiçekli bitkilerin yok olduğuna dair kanıtlar var ancak diğer organizma türlerinde olduğu gibi yaygın bir azalma söz konusu değil.” diye kayda geçildi.
Çalışmanın yazarları, çiçekli bitkilerin K-Pg yok oluş olayına nasıl tepki verdiği hakkında daha fazla bilgi edinmek için daha önce binlerce türün DNA mutasyonlarını haritalayarak başlıca çiçekli bitki soylarına baktılar.
Araştırmacılar, çiçekli bitkilerin zaman içinde kısmi bir istikrarlı yok oluş oranı yaşadığını ve kitlesel bir yok oluşa dair kanıt bulunup bulunmadığını tespit edebilmek için matematiksel modeller kullandı. Çalışmaya göre bu olay sırasında, bireysel türler kaybolurken daha büyük aile gruplarının hayatta kalabildiği sonucu ortaya çıkıyor.
Bugün gördüğümüz çiçekli bitki ailelerinin çoğu K-Pg olayından önce ortaya çıktı; modern orkide, manolya ve nanelerin ataları dinozorlarla birlikte yaşadı. K-Pg yok oluşunun ardından, hayatta kalan çiçekli bitkiler yayılarak çeşitlendi.
Meksika Ulusal Otonom Üniversitesinden araştırmacı Santiago Ramírez-Barahona yaptığı açıklamada, “Çiçekli bitkiler olağanüstü bir uyum sağlama yeteneğine sahipler: Çeşitli tohum dağıtma ve tozlaşma mekanizmalarını kullanırlar. Bazı türler tüm genomlarını kopyalamış, diğerleri ise fotosentez için yeni yollar geliştirmiş.” dedi.
Derleyen: Burçin Bağatur