- Müzik endüstrisinde ufak rötuşlar için hâlihazırda kullanılmakta olan yapay zekâ (AI), “haddini aşıyor”.
- Teknolojinin ilerlemesiyle artık yapay zekâ, ünlülerin sesini taklit etmekte ve onlar adına şarkı çıkarmakta kullanılabiliyor.
- Bu konuda sanatçıların çoğu oldukça tepkili. Bazı eleştirmenler ise yapay zekânın yaratıcılığı ve orijinalliği öldürebileceği konusunda endişeli.
Bu yılın başlarında Bad Bunny, Justin Bieber ile yeni bir şarkı yayımlamak üzere olduğuna dair söylentileri TIME’a bir kapak haberi için verdiği röportajda kesin bir dille reddetti. Ancak geçen ay, onun ve Bieber’ın seslerine benzeyen bir şarkı TikTok’ta dolaşmaya başladı ve milyonlarca beğeni topladı.
Bad Bunny röportajda yalan söylememişti: şarkının yapay zekâ ile yaratıldığı ortaya çıktı. FlowGPT adlı bir sanatçı, yapay zekâ teknolojisini kullanarak Bad Bunny, Bieber ve Daddy Yankee’nin seslerini yeniden yaratmıştı. Bad Bunny’nin kendisi bu şarkıdan nefret etti, hayranlarını dinlemekten vazgeçirdi ve klip TikTok’tan kaldırıldı. Ancak her üç megastarın da pek çok hayranı şarkıyı sevmişti.
Şarkı ve şarkıya verilen kutuplaşmış tepkiler, yapay zekânın müzik endüstrisini nasıl ele geçirdiğinin bir simgesi niteliğinde. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde makine öğrenimindeki ilerlemeler, evlerinde oturan herkesin müzik idollerinin sesini yeniden üretmesini mümkün kıldı. Ghostwriter adlı bir sanatçı Drake ve The Weeknd’i taklit ederek viral oldu; başka bir yaratıcı ise Frank Sinatra’nın dumanlı sesini Lil Jon’un küfürlü şarkı sözlerine şaka yollu uyarladı.
Diğer yapay zekâ araçları, kullanıcıların sadece DALL-E gibi metinden görüntüye araçlarının ses versiyonları olan komutları yazarak şarkılar oluşturmalarına olanak sağladı.
Bazı destekçiler bu gelişmelerin müziğin demokratikleşmesini daha da ileri götüreceğini ve fikri olan herkesin yatak odasından müzik yaratmasına olanak sağlayacağını savunuyor. Ancak bazı sanatçılar, sesleri ya da müzik tarzları gibi kişisel bir şeyin bir başkasının kazancı için ortaklaşa kullanılmasına ve metalaştırılmasına öfkeyle tepki gösterdi.
Sanatçıları korumak, yenilikler yaratmak ve müzik yaratımında insan ile makinenin tamamlayıcı rollerini belirlemek arasındaki itişme ve çekişme önümüzdeki yıllarda keşfedilecek.
Bir müzisyen ve yapay zekâ teknoloji uzmanı olan Lex Dromgoole, “Sonsuz ölçekte ve sonsuz hızda yaratılan müzikte büyük bir patlama olursa, bu bizi insan olarak masaya gerçekte ne getirdiğimizi düşünmeye geri mi döndürecek? Hayal gücü bunun neresinde yer alıyor? Kendi yaratımlarımıza nasıl karakter katabiliriz?” diye soruyor.
Yapay zekâ, müzik yapımcıları tarafından işlerinin daha sıradan kısımları için zaten kullanılıyor. The Beatles, kısa bir süre önce John Lennon’ın sesini 1978 tarihli bir demodan izole etmek için yapay zekâyı kullandı ve yeni, kusursuz bir şekilde üretilmiş bir şarkı oluşturmak için diğer enstrümanlar ile ortam gürültülerini çıkardı.
Yapay zekâ aynı zamanda birçok insanın dinleme deneyimine de yerleşmiş durumda: Spotify ve Apple Music gibi yayın platformları, insanlara dinleme alışkanlıklarına göre şarkılar önermek için yapay zekâ algoritmalarına güveniyor.
Bir de yapay zekâ kullanılarak müzik yaratılması var. Bu teknoloji her türlü endişeyi beraberinde getiriyor. Bir yapay zekâ anında herhangi bir sanatçının şarkısını yaratabiliyorsa bu, sanatçının kendisi ya da yerlerinin alınmasından korkan diğer tüm hevesli müzisyenler için ne anlama geliyor?
Teknoloji konusunda en heyecanlı olanlar bile endişelenmeye başladı. Geçtiğimiz ay, Stability AI adlı yapay zekâ şirketinin ses işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Edward Newton-Rex, müzisyenlerin işsiz kalmasına katkıda bulunmuş olabileceğinden korktuğunu söyleyerek şirketten istifa etti. Newton-Rex, “Milyarlarca dolar değerindeki şirketler, izinsiz olarak, yaratıcıların eserleri üzerinde üretken yapay zekâ modellerini eğitiyor ve bunlar, daha sonra çoğu durumda orijinal eserlerle rekabet edebilecek yeni içerikler oluşturmak için kullanılıyor.” diye yazdı.
Ekim ayında, Universal Music Group ve diğer büyük plak şirketleri, yapay zekâ modeli Claude 2’nin telif hakkıyla korunan şarkı sözlerini kelimesi kelimesine söylemeye başlamasının ardından Anthropic adlı startup’a dava açtı.
Bir Sony Music yöneticisi, şirketin izinsiz ses taklitleri için yaklaşık 10.000 yayından kaldırma talebi yayınlandığını söyledi. Ve pek çok sanatçı tamamen devre dışı kalmak istiyor: Dolly Parton geçtiğimiz günlerde yapay zekâ vokal klonlarını “canavarın işareti” olarak nitelendirdi. Buna karşılık AI şirketleri, telif hakkıyla korunan şarkıların kullanımlarının “adil kullanım” kapsamına girdiğini ve daha çok taklit, parodi veya cover şarkılara benzediğini savunuyor.
Bu sorular muhtemelen önümüzdeki yıllarda mahkemelerde karara bağlanacak.
Derleyen: Görkem Süner