Sabah erken kalkmakta zorlananlardan mısınız? Yoksa gece geç saatlere kadar uyanık kalmayı mı tercih ediyorsunuz? İngiltere merkezli geniş kapsamlı bir araştırma, uyku alışkanlıklarımızın beynimizde iz bıraktığını ortaya koydu.
Detaylar haberimizde…
Bireylerin sabah erken saatlerde mi, yoksa geç saatlerde mi daha enerjik hissettiğini belirleyen “kronotip” ile beyin yapısı arasındaki ilişki ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde incelendi. İngiltere merkezli geniş katılımlı bir nörobilim çalışması, sabahçılık ya da gececilik eğilimlerinin beyindeki belirli bölgelerle bağlantılı olduğunu ortaya koydu.
27 Bin Kişi Üzerinde Beyin Taraması Yapıldı
Araştırmacılar, UK Biobank veritabanındaki 27 binden fazla kişinin beyin görüntüleme verilerini inceledi. Sonuçlar, kronotipin sadece bir uyku tercihi olmadığını, aynı zamanda beyin yapısal özellikleriyle de ilişkili olduğunu gösterdi.
Uyku Alışkanlığınız Duygularınızla İlişkili Bölgeleri Etkiliyor
Gececi ya da sabahçı olmayı etkileyen beyin alışkanlıkların oluşumu, duygusal düzenleme ve ödül sistemi gibi önemli işlevlerde rol oynuyor. Örneğin gececi bireylerde duygusal tepkiler ve ödül arayışıyla ilgili bölgelerin farklılık gösterdiği gözlemlendi.

Sonuçlar dikkat çekici:
- Sabah ya da akşam insanı olmak, beynin ödül işleme, alışkanlık geliştirme ve duyguların düzenlenmesinden sorumlu bölgelerinde farklılık gösteriyor.
- Özellikle bazal gangliyonlar, limbik sistem, hipokampus ve beyincik vermisi gibi bölgelerde belirgin yapısal ve fonksiyonel farklar tespit edildi.
- Uyku alışkanlığındaki farklar, kişinin sadece günlük yaşam alışkanlıklarını değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal davranışlarını da etkileyebiliyor.
Uyku Alışkanlığınız Kişilik Özelliklerinize Işık Tutabilir
Araştırma, kronotipin sadece biyolojik bir ritim değil, aynı zamanda bireyin davranışları, alışkanlıkları ve hatta ruh haliyle de bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre bu bulgular, uyku düzeni bozukluklarından ruh sağlığına kadar birçok alanda yeni yaklaşımlar geliştirilmesine katkı sağlayabilir.
Bu çalışma, sabah ya da akşam insanı olmanın sadece alışkanlık değil, aynı zamanda beyindeki biyolojik yapılarla ilişkili olduğunu güçlü bir şekilde gösteriyor.
Derleyen: Deniz Tuğçe Şimşek