Meta’nın ilk yapay zeka geliştirici konferansı LlamaCon, şirketin OpenAI ile rekabetini artırma ve açık kaynaklı yapay zeka modelinin yaygınlaşmasını sağlama stratejilerini vurguladı. Yeni Meta AI sohbet botu uygulaması ve Llama API’si tanıtıldı.
Detaylar haberimizde…
Meta, Salı günü Kaliforniya, Menlo Park’taki genel merkezinde ilk kez yapay zeka geliştirici konferansı LlamaCon‘u düzenledi. Etkinlikte, tüketicilere yönelik ChatGPT ile rekabet edecek Meta AI sohbet botu uygulamasının ve geliştiricilerin buluttaki Llama modellerine erişimi için bir API’nin lansmanı yapıldı.
Açık Kaynak Llama Modellerinin Yaygınlaştırılması Hedefi
Her iki ürün lansmanının da şirketin açık kaynaklı Llama yapay zeka modellerinin kullanımını artırmayı amaçladığı belirtiliyor. Ancak bu amacın, Meta’nın asıl motivasyonu olan OpenAI’ı geride bırakma stratejisinin ikincil bir unsuru olabileceği öne sürülüyor. Meta’nın genel yapay zeka vizyonu, modellerini tescilli hizmetler arkasında sunan OpenAI gibi “kapalı” yapay zeka sağlayıcılarına karşı gelişen, canlı bir açık yapay zeka ekosistemini desteklemeyi hedefliyor.
Meta AI Sohbet Botu Uygulaması: ChatGPT Rakibi
Meta’nın yapay zeka sohbet botu uygulaması, OpenAI’ın söylentilere konu olan sosyal ağına karşı bir önleyici adım olarak değerlendirilebilir. Kullanıcıların yapay zeka sohbetlerini paylaşabileceği bir sosyal akış sunan uygulama, kullanıcının Meta uygulaması etkinliğine dayalı kişiselleştirilmiş yanıtlar verme özelliğine sahip.
Llama API’si: Geliştiricilere Kolay Erişim
Llama API’si, OpenAI’ın API iş modeline doğrudan bir meydan okuma olarak konumlanıyor. Geliştiricilerin buluttaki Llama modellerine tek bir kod satırıyla bağlanarak uygulama geliştirmesini kolaylaştırmak üzere tasarlanan Llama API, Llama modellerini çalıştırmak için üçüncü taraf bulut sağlayıcılarına olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor ve Meta’nın yapay zeka geliştiricileri için daha kapsamlı bir araç yelpazesi sunmasına olanak tanıyor.
Meta’nın Rekabetçi Yaklaşımı
Birçok yapay zeka şirketi gibi Meta da OpenAI’ı önemli bir rakip olarak görüyor. Meta aleyhindeki bir davada sunulan mahkeme belgeleri, şirket yöneticilerinin geçmişte OpenAI’ın bir zamanların son teknoloji modeli olan GPT-4’ünü geçme konusunda yoğunlaştıklarını gösteriyor. Tescilli yapay zeka modeli sağlayıcıları olan OpenAI gibi şirketlerin rekabet gücünü azaltmak, uzun zamandır Meta’nın yapay zeka stratejisinin temelini oluşturuyor. Meta CEO’su Mark Zuckerberg, Temmuz 2024 tarihli bir mektupta, Meta’nın “yapay zeka modellerine erişim satmanın [Meta’nın] iş modeli olmadığını” belirterek şirketi OpenAI gibi kuruluşlardan ayırmaya çalışmıştı.
Zuckerberg’in Açık Kaynak Vizyonu ve Müttefikler
LlamaCon sırasında Databricks CEO’su Ali Ghodsi ile yaptığı bir sohbette Zuckerberg, DeepSeek ve Alibaba’nın Qwen’i de dahil olmak üzere modellerini açıkça kullanıma sunan tüm yapay zeka laboratuvarlarını, kapalı model sağlayıcılarına karşı mücadelede müttefik olarak gördüğünü ifade etti.
Zuckerberg, “Açık kaynağın değerlerinden biri de karıştırıp eşleştirebilmeniz. Yani DeepSeek gibi başka bir model daha iyiyse – veya Qwen bir konuda daha iyiyse – o zaman geliştiriciler olarak farklı modellerden en iyi zeka parçalarını alıp tam olarak ihtiyacınız olanı üretme yeteneğiniz var,” dedi. Zuckerberg, açık kaynağın temelde tüm kapalı kaynak modellerini kalite açısından geride bıraktığına inandığını ve bunun “durdurulamaz bir güç gibi hissettirdiğini” sözlerine ekledi.
Yasal Düzenlemeler ve Açık Kaynak Stratejisi
OpenAI’ın büyümesini engellemenin ötesinde, Meta’nın açık modellerini yasal düzenlemelerden kaynaklanan bazı avantajlardan yararlanmak için de kullanmaya çalıştığı öne sürülüyor. AB Yapay Zeka Yasası, “ücretsiz ve açık kaynaklı” yapay zeka sistemleri dağıtan şirketlere özel ayrıcalıklar tanıyor. Meta sık sık Llama modellerinin gerekli kriterleri karşılayıp karşılamadığına dair tartışmalar olmasına rağmen “açık kaynak” olduğunu iddia ediyor.
Nedeni ne olursa olsun, Meta’nın açık model ekosistemini güçlendiren ve OpenAI’ın büyümesini sınırlayan yapay zeka lansmanları yapmaktan memnun göründüğü, bazen en son teknoloji modelleri sunmakta başarısız olma pahasına bile bu stratejiyi izlediği belirtiliyor.
Derleyen: Enis Yabar