Kültürlü et üretimi, et endüstrisinin geleceği gibi görülebilir. Ancak yeni bir analiz, laboratuvarda yetiştirilen etin mevcut teknolojiler kullanarak seri üretime geçirilmesinin, gerçek sığır eti üretimine kıyasla çevreye önemli boyutta zarar verebileceğini ortaya koydu.
Şu anda, hayvan hücresi bazlı et (ACBM), yalnızca çok küçük bir ölçekte üretiliyor. Bu konu üzerine yapılan bir çalışmaya göre, hayvan hücresi bazlı etin üretim ölçeğini arttırmak, küresel et endüstrisine göre 4 ile 25 kat daha fazla emisyonun çevreye salınmasına neden olabilir.
Laboratuvarda yetiştirilen etin sığır yetiştiriciliğinde gerekli olan toprak, su ve antibiyotik gibi gereksinimleri ortadan kaldırdığı doğru olsa da araştırmacılar kültür etine olan büyük ilginin yanlış karbon emisyonu analizlerinden kaynaklandığını söylüyor.
Araştırmacılar ise sorunun ACBM’in iklim üzerindeki etkisini, var olmayan veya çalışması muhtemel olmayan teknolojileri kullanarak tahmin edilmesi yüzünden ortaya çıktığını söylüyor.
Araştırmacılar, şu anda ACBM üretimiyle ilişkili emisyonların büyük kısmını oluşturan durumun saflaştırma süreci olduğunu söylüyor. Özellikle, çevredeki bakteriler tarafından salınan endotoksinlerin uzaklaştırılması, kültürlü et üretimi için kesinlikle gerekli. Çünkü bu toksinlerin yetiştirme ortamındaki küçük miktarları bile hücrelerin çoğalmasını önleyebilir.
Araştırmacılar son derece rafine yetiştirme ortamının sürekli kullanıldığını varsayarak, her bir kilogram ACBM’in 246 ile 1508 kilogram karbondioksit emisyonu ürettiğini tahmin ediyor. Bu rakamlara dayanarak araştırmacılar; kültürlü etin, küresel ısınma potansiyelinin perakende sığır etine göre 4 ile 25 kat daha fazla olduğunu öne sürüyorlar.
Araştırma, ACBM üretimi için oldukça rafine bir büyüme ortamı kullanıyorsa, kısa vadeli ACBM üretiminin çevresel etkisinin sığır eti üretiminden daha zararlı olacağı sonucuna varıyor.
Derleyen: Serap Atabey
