Diyelim ki projeniz, işiniz, ödeviniz için yazı yazmalısınız veya aklınıza güzel bir yazı fikri geldi. Defterinizi açtınız, kaleminizi aldınız, bir güzel yazınıza başladınız. İlk başlarda gayet akıcı şekilde yazdınız fakat bir süre sonra duraksamaya başladınız. Duraksamanız birkaç saniyeyi geçtiği anda defteriniz ekmek gibi kızarmaya başladı. Geri yazmayı denediğinizde defter normale döndü. Sonrasında bu olanlara anlam veremeyip biraz ilham için pencereden bakmaya gittiniz ve geri döndüğünüzde defterde yazıya dair hiçbir şey kalmamış. Fakat o yazıyı yazmak zorundasınız. Devamlı yazma dünyasına hoş geldiniz.
Eğer yazma konusunda yavaşsanız bu dünyada işiniz zor. Bildirimlerinize bakmayın, su içmek için kalkmayın, ilham için pencerenin yanına gitmeyin. Yazma esnasında çok beklediğiniz o sweatshirt sonunda kapınıza geldiyse üzgünüm, kargo şubesine geri gitmek zorunda. Anlayacağınız yavaşlamanız mümkün değil. Bu sizin sonunuz olur.
Güzel hikâye, değil mi? Bir bilim-kurgu filminin konusu gibi görünen bu hikâye aslında Türkçeye En Tehlikeli Yazma Uygulaması olarak çevrilen “The Most Dangerous Writing App” isimli bir web sitesinin olayı. Bu sitede yazmayı birkaç saniyeden fazla bırakırsanız, ekran yavaşça kırmızılaştıktan sonra yazılarınızın silindiğini göreceksiniz.
Ne kadar gerici ve insanı aceleye getiren bir uygulama olarak görünse de aslında bu uygulama sizi odaklanmaya teşvik eden ve akış halinizi bulup bu evrede kalmanızı sağlayan harika bir fikir. Her saniye birkaç kelime yazmaya zorlanmak, boş sayfa korkusunun ortadan kalkması anlamına gelir ve yazmaya devam etmek zorunda kalmanız, odaklanmanıza yardımcı olur.
Uygulamada sürekli yazmaya devam etme sürenizi kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Süre bittiğinde yazınızı temiz şekilde teslim alarak başardığınızı anlayabilirsiniz. The Most Dangerous Writing App çok gelişmiş bir uygulama değil fakat kendinizi yazmaya başlamaya ve yazmaya devam etmeye zorlamanın şaşırtıcı ve eğlenceli bir yolu.
Derleyen: Ömer Kağan Selen