- Araştırmacılar, Dünya’nın dış çekirdeği çevresinde yüzey suyunun neden olduğu ince bir tabakanın, basit bir element konsantrasyonu düşüşünden ziyade karmaşık bir kimyasal reaksiyondan kaynaklandığını keşfetti.
- Tektonik plakalarla alçalan sudan etkilenen bu katman, milyarlarca yıl boyunca manto çekirdek sınırını değiştirerek hidrojen açısından zengin, silikat bakımından fakir bir bölge yarattı.
- Son zamanlarda yapılan yüksek basınç deneyleri, çekirdek ile manto arasında önemli miktarda malzeme alışverişini doğruladı.
Araştırmacılar, Dünya’nın dış çekirdeğini çevreleyen ince bir katman üzerinde uzun süredir kafa karışıklığı yaşıyordu ve son keşifler bu tablonun kökenlerine ışık tutana kadar gizemini korumuştu. Erimiş metalin hemen üzerinde yer alan bu katman, varlığını karmaşık bir farklılaşma sürecini başlatan yüzey suyuna borçlu. Bir elementin konsantrasyonun düşmesinin aksine olası sebep yaygın bir kimyasal reaksiyon gibi görünüyor ve önceki varsayımlara meydan okuyor.
Su, tektonik levhalarla inerek 2.900 kilometrelik bir yolculuğa çıkıyor ve milyarlarca yıl sonra manto çekirdek sınırını değiştiriyor. 6.970 kilometrelik bir çekirdekteki birkaç yüz kilometre kalınlığındaki hidrojen açısından zengin, silikat bakımından fakir bu katman; değişikliklere uğrayarak mantoya göç eden silika kristalleri üretiyor. Jeologlar, yoğunluğunun ve sismik hızının düşük olduğunu doğruluyor.
Son zamanlarda yapılan yüksek basınç deneyleri, çekirdek ve manto arasında önemli bir malzeme değişimini ortaya çıkardı. Suyun silikonla reaksiyonu, çekirdek manto sınırında silika oluşturuyor. Bu, aşırı basınç altında su ve karbondan elmas oluşumuna ilişkin daha önceki gözlemlerle desteklenen dinamik bir etkileşime işaret ediyor.
Gelişmiş sismik veriler ve simülasyonlarla Dünya’nın derin iç yapısı hakkındaki anlayışımız gelişiyor ve yeni karmaşıklıklar ortaya çıkıyor. Ayrıca kanıtlar, çekirdeği çevreleyen iki bölgede Ay’ı oluşturan çarpışmanın kalıntılarını gösteriyor. Ancak gezegenimizin derinlikleriyle ilgili gizemler devam ediyor. Bu da daha fazla keşif ile çalışmayı gerektiriyor.
Derleyen: Eliz Canyurt