Doktorlar, 2023’te Yapay Zekâ Asistanlara Hazırlanın!

Ömer Kağan Selen
4 dk okuma süresi

Geçtiğimiz yıl, birçok yapay zekâ şirketi kayda değer çalışmalara imza attılar. Yapay zekâ sektörü yalnızca geçtiğimiz yıl değil, uzun süredir hızla ilerlemekte. Gün geçtikçe gelişen yapay zekâ teknolojilerinin en etkili olduğu alanlardan biri ise tıp alanı. Hastaneler, görüntüleri analiz etmeye ve toplamaya yardımcı olması için makine öğrenimini kullanmaya başladı ve yapay zekânın yaptığı tıbbi uygulamaları sınırsız hale getirmiş durumda.

Birçoğumuz yapay zekânın evriminden ChatGPT başta olmak üzere sadece birkaç proje dışında haberdar değiliz. Gelin bu durumu değiştirelim. Yapay zekâ, resim çizmek ve sohbet etmekten çok daha geniş bir kullanım alanına sahip. Yapay zekâ; askerî, tarım, madencilik, medya, tıp, bankacılık ve daha birçok farklı iş alanında hayati öneme sahip. Biz bu yazımızda, yapay zekânın tıp bilimindeki gelişmelerinden ve geleceğinden bahsettik.

Yapay zekâ, bugüne kadar tıp biliminin birçok alanında etkin rol oynadı. Görüntü işleme teknolojisi başta olmak üzere birçok yapay zekâ teknolojisi bu alanda hayati öneme sahip. Fakat bugüne kadar tıpta kullanılan yapay zekâ teknolojisi, öngörülere göre 2023 yılında oldukça hızlı bir şekilde büyüyecek.

2023 yılında radyologlar dünyanın dört bir yanındaki hastanelerde, ilk kez yapay zekâ makineleri tarafından okunan ve değerlendirilen röntgen ve CT, MRI ve PET taramalarını içeren tıbbi görüntüleri giderek daha fazla kullanacak. Gastroenterologlar (sindirim sistemi hastalıkları ile ilgilenen meslek dalı) kolonoskopiler ve endoskopiler sırasında gözden kaçabilecek polip ismi verilen anormal doku büyümelerini tespit etmek için yapay zekâ görüşüne güvenecekler. Görüntüyü işlemeye dayalı bu ilerleme, insan uzmanların tam olarak yapamadığı şeyleri doğru bir şekilde yakalayabilen yüzbinlerce görüntüyle eğitilmiş derin sinir ağları olan “makine gözleri” sayesinde mümkün hale geliyor. Ayrıca yapay zekâ, tıp alanında verdiği hizmeti sadece hastanelerde devam ettirmiyor. Bu veri yığınlarının en heyecan verici yeni yeteneklerinden biri, deneyimsiz insanlara akıllı telefon aracılığıyla talimatlar verip aldığı görüntüler ile tıbbi sonuçlar çıkarması. Herhangi bir tıbbi bilgisi olmayan biri, telefonuna entegre edilecek bir ultrason dönüştürücü ve küçük bir jel ile bu tıbbi sonuçlara sahip olabilir. AI algoritması, kişiye dönüştürücüyü sağa, sola, yukarıya ve aşağıya hareket ettirmesi talimatını verir ve bu hareketler sonucu dönüştürücü sayesinde gereken görüntüleri otomatik yakalar. Bu işlem, vücudun çoğu bölümünün (beyin hariç) her yerde, her zaman ve herkes tarafından tıbbi görüntüsünün çıkarılmasını sağlayacaktır. Eşzamanlı olarak, bu görüntülerin otomatikleştirilmiş doğru yorumlarının yapılması için algoritmalar da geliştirilmektedir. 2023’te bunu dünyanın ücra köşelerinde daha çok göreceğiz.

Geçtiğimiz sene çıkan gelişmiş sohbet robotları ise 2023’te hipertansiyon, diyabet ve hatta depresyon gibi belirli durumlar için kullanılacak sanal sağlık koçlarının ilk adımları oldu.

Bu gelişmelerle birlikte, tıbbi AI uygulamasında önyargıyı azaltmak, mahremiyeti ve güvenliği teşvik etmek ciddi bir ihtiyaç haline gelmekte. Yapay zekâ uygulamalarında gizlilik endişeleri, tamamen akıllı telefonda çalışan algoritmalar ile yükselmeye başlıyor. Yani 2023’te önemli olan tek şey sağlık ve tıp alanında yapay zekânın gelişme potansiyeli değil. Aynı zamanda kusurları ve insanların ona olan önyargısını kırmak da neredeyse eşit derecede önem arz etmekte.

Sonuç olarak 2023’te bizi tıpta birçok yapay zekâ gelişmesi bekliyor. Bu uçsuz bucaksız alanda bu gelişmelerin bir sınırı varmış gibi görünmüyor. Bu sınırsızlık ilk etapta ne kadar güzel görünse de düşününce biraz korkutucu geldiğini kabul etmek gerek.

Derleyen: Ömer Kağan Selen

Bu içeriği paylaş
Editör
Yorum bırak, puan ver

Yorum bırak, puan ver